Hayat Denen Okyanusta Başarılı Bir Kaptan Olmak

Hayat Denen Okyanusta Başarılı Bir Kaptan Olmak

Yöneticilik hayatımızın her anında bizimle birlikte olan kavram, birçok insan yöneticilik denildiğinde bir ekibe sahip olup onu yönetmeyi anlıyor, ben bu kavrama daha geniş bir açıdan bakılması gerektiğini savunuyorum.

Yöneticilik hayatımızın birçok noktasında bizimle birlikte, işimizi, ekibimizi, ailemizi, ilişkilerimizi, çocuklarımızı ve daha birçok şeyi yönetiyoruz, bu yüzden ister bir ekip sahibi olalım ister olmayalım yöneticilik konusunda kendimizi geliştirmemiz, hayatımız açısından önem arz ediyor.

Hızla değişen dünyaya ayak uydurmak ve her zaman bir önceki günden daha iyi olmak zorundayız, başarının yolu değişimden ve farklılık yaratmaktan geçiyor.

Günümüzde artık yöneticilerden kelimenin tam anlamını yerine getirmelerini yani iyi yönetmelerini bekliyoruz, ben oldum artık yöneticiyim demek yeterli değil, araştırmalı, öğrenmeye açık olmalı, detayları yakalamalı, görülmeyeni görmeli ve farklılık yaratmalıyız ki her zaman bir adım önde olalım.

Yöneticilik içinde eşsiz bir liderliği de barındırır, ekibimiz deki her oyuncu bizim için önemlidir, başarı adını verdiğimiz o mükemmel sarayın birer taşını oluştururlar. Günümüzün değişen yöneticilik kavramında tek kişilik oyunlar, her şeyi bilen liderler yok, artık başarı takımı oluşturan her bir oyuncunun bireysel değil tek bir vücutmuş gibi birleştiği oyunda gizli. Bu uyumlu takımı yaratabilmek için, çalışanları iyi tanımak çok önemlidir.

Her bir takım oyuncusunun kişilik tipini, öğrenme stilini, onu nasıl takdir edeceğimizi, ona nasıl olumsuz geri bildirim vereceğimizi, stres altında nasıl davranacağını iyi bilmeliyiz ki onun en verimli şekilde çalışmasına destek olalım. Bunların yanında, çalışanlarımızı aktif dinlemeli, ne anlattıkları ile birlikte konuşmalarının alt anlamlarını da iyi çözmeliyiz. Çalışanlarımızla ne kadar uyumu yakalarsak onları anlama, destek olma ve başarı yolunda emin adımlarla yürümelerine yardımcı olma konusunda o kadar avantajlı oluruz.

Takım oyuncularımızı iyi tanırsak, oyunun hangi aşamasında hangi oyuncuyu kullanacağımızı, hangi oyuncunun yeteneklerinin oraya uygun olduğunu daha iyi belirleriz buda başarıyı bize daha hızlı getirir. Yeteneklerine uygun olmayan bir görev verilmiş bir çalışan ne kadar zorlarsak zorlayalım, moralsiz ve isteksiz çalışacağı için başarısız olacaktır. Bunun yanında ona yeteneklerine ne kadar uygun bir görev verirsek o oranda başarılı ve mutlu bir çalışan yaratırız. Burada püf nokta çalışanlarımızı iyi tanımak, yeteneklerini keşfetmek ve onları en uygun birimde görevlendirmektir.

Başarılı bir takım lideri olarak, her ne yaşanırsa yaşansın dik durmalı ve zorluklarla baş etme konusunda kendimizi geliştirmeliyiz, İyi bir stres ve zaman yöneticisi olmalıyız, yönetici aynı zamanda çalışanları içinde en iyi örnektir bunu hiçbir zaman unutmamak gerekiyor. Yönetici nasıl davranırsa çalışanlarda ona uygun davranırlar.

Unutmayın;
“Çalışanları şirketler değil yöneticiler kaybeder”

Yeni nesil yöneticilikte değişen bir diğer kavramda eskisi gibi gidilecek yolu değil, sonucu iyi tarif etmek ve süreci çalışanlara bırakmaktır, bu aşamada yöneticiler süreci kontrol eden sonucu yöneten kişiler olmalıdır. Bu hem çalışanların üretkenliğini arttırmakta hem de özgüvenlerini yükseltmektedir. Sorumluluk alan bir çalışanın aidiyet duygusu artmakta buda başarıyı getirmektedir.

İş dünyası çok hızlı değişiyor, eskiden strateji belirlerken daha uzun vadeli hedefler, ara hedefler üzerinden hareket edebiliyorduk, günümüz iş hayatında her saniyenin önemi var, bu yüzden pazarın şartlara göre anlık değişimini iyi yönetmeli ve değişen durumlara göre stratejiler belirlemeliyiz.

Hedef, ara hedef ve eylem planlarını iyi belirlemek başarı için büyük önem arz etmektedir. Hedef nedir, nasıl belirlenir, kriterleri nedir, nasıl netleştirilir, ara hedefler ve eylem planları nasıl oluşturulur, kavramları kritik noktaların başında gelmektedir, bu konularda kendimizi geliştirmek başarının en büyük anahtarlarından biridir. Bu kavramlar, her şeyin bir hedef üzerinden değerlendirildiği günümüz iş hayatında daha iyi olabilmek, fark yaratmak, iyi bir yönetici olmak, başarılı bir ekip oluşturmak adına gerçekten önemli gelen noktaların başında gelmektedir.

Yöneticilik konusunda eğitim almak bir yönetici olarak bizim eksik olduğumuz anlamına gelmemekte olup, aksine bizim gelişme açık ve başarı yolunda ilerleme konusunda kararlı kişiler olduğumuz anlamına gelmektedir.

Koçlukla lider yöneticilik, yöneticilikte duygusal zekânın kullanımı, yönetim becerilerini geliştirme gibi yeni nesil yöneticilik kavramının anlatıldığı ve bir yöneticinin sahip olması gereken becerilerin ön plana çıkartıldığı eğitimler kendimizi geliştirmek ve daha iyi olmak adına bize destek olacaktır.

Bunların yanında yönetici koçluğu ve kurumsal koçluk konularında alınacak hizmetler, bir yönetici olarak bizi daha başarılı kılacaktır. Koçluk kavramı esas olarak bir sistemler bütünü olup, yöneticilerin ve kurumların şimdiki durumlarının iyi belirlenmesi, olunmak istenen durumun yani hedefin netleştirilmesi ve bu hedefe ulaşma yolunda yapılacaklar konusunda profesyonel bir dostluktur.

Günümüzde birçok yöneticinin ve kurumun birlikte yol aldığı profesyonel koçları mevcuttur. Bir koç ile çalışmak sizin yetersiz olduğunuz anlamına gelmez, her şeyi net bir şekilde bilsek bile, ortam şartları, imkanlar gibi etkenler sebebi ile zaman zaman sıkıştığımız, nereye nasıl gideceğimizi bilemediğimiz anlar oluşmaktadır. Bu anlarda profesyonel bir dostun bize yol arkadaşlığı yapması, göremediğimiz unsurları görme ve içimizdeki potansiyeli ortaya çıkartma konusunda farkındalığımızı arttırması, karanlık noktalara ışık tutarak daha iyi görmemizi sağlaması hedefimize ulaşma konusunda bize büyük destek olacaktır.

Eğitimler ve hizmetler konusunda bilgi almak isteyen herkes için biz buradayız, bize istediğiniz zaman ulaşabilir ve sorularınızı yöneltebilirsiniz.

“Kendi geminizin kaptanı olmanız dileği ile“

Sevgiyle kalın
Hüseyin MERVİŞ

Yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir